İzin deyince heyecanlanıp, içleri sevinçle dolan gurbetçi kardeşlerimiz, ailesini, sevdiklerini, arkadaşlarını, köyünü, memleketini havasını suyunu, toprağını kokusunu, yöresel yemeklerini…daha saymakla bitireceğimiz birçok şeyi özlüyorlar. O özlem öyle güzel ki memleketteki sebze ve meyve daha tatlı geliyor, sadece pide ile peynir ve karpuz bile o kadar lezzetli ki başka menüye gerek kalmıyor. Hatta damak tadını sadece toprağa gömülmüş küp peynirinde bulanlar bile var. O manevi huzur insanın gönlünü meşk ediyor. Özellikle memlekette doğmuş ve büyümüş olanlar için daha farklı. Hani hep derler ya “toprak çekiyor ”diye gerçekten öyle. Doğduğu yerin toprağı, kokusu, havası, suyu çekiyor insanı. İzine gitmeden bile akrabalarından kalacakları evlerinin temizliğini ve alışverişini soranlar, izinlerini rahat ve huzur içinde geçirmek istiyorlar. Yani kısacası Avrupa’da bulamadıkları huzuru, lezzeti, sıcaklığı memlekette bir kaç haftalığına gidermeye çalışıyorlar. Bütün bir yılın yorgunluğunu, stresini ve bitkinliğini 4-5 haftalık izinle atmaya çalışıyorlar. Yani kendilerini bu süre içinde şarj edip, senenin kalan günlerini Avrupa’da çalışarak izin parası biriktirerek geçiriyorlar.
Izine giden gurbetçi kardeşlerimize kazasız belasız, güzel tatil geçirmelerini temenni ederiz.
Grup Izlem
Leave a Comment